Edirne’nin Enez ilçesi, Büyükevren köyünde çıkan yangının ardında 7 bin dekarın üzerinde alan yandı ve 9 ev hasar gördü.

Yanan bölgelere ilişkin gözlemlerini aktaran Hibya Haber Ajansı Keşan Temsilcisi Nejdet Uybaş, "Büyükevren sahilinde başlayan yangın, havanın kararması ile birlikte Gülçavus sahiline doğru hızla ilerlemiş. O gece hava rüzgarlıydı, yangının vahametini anlayan yöneticiler, İstanbul dahil tüm Trakya’dan yangın ekibinin gelmesini sağladı. Onlarca yangın sönderme aracı, ormanın karanlıklarına dağıldı." dedi.

Ekiplerin orman içinde bulunan bir çok yerleşim yerinin yanmasını önlediği ancak 9 evin yangından hasar gördüğünü belirten Uybaş, "O geceki kabusu anlatanlar, rüzgarla birlikte her tarafın adeta kıvılcım saçtığını söyledi. Orman içinde sitelerde ve Gülçavuç sahilinde bulunan vatandaşlar, tedbir amacıyla gece boşaltıldı. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte de yangının önü kesildi. Ömer Çakıcı ile birlikte bölgeye gittik. Yanan alanları görünce içimiz yandı adeta." ifadelerine yer verdi.

Uybaş, orman ekipleri gecenin yorgunluğuna rağmen ayakta olduğuna dikkat çekerek, "Yer yer parlayan ateşleri söndürüyorlardı. Helikopter de havadan destek vererek, araçların giremediği alanlara devamlı su bastı. Ormanın derinliklerine daldık. İlginç gördüğümüz görüntüleri çekmeye başladık. Bu sırada aniden bir rüzgar çıktı. Aracın 10 metre ilersine büyük bir ağaç devrildi. Ağacı insan gücüyle kaldırmamız imkansızdı. O yüzde araçla geri geri giderek, durumu orada bulunan jandarma ekiplerine bildirdik. Biraz sonra da bir itfaiye aracı o yola girdi. Yangının şiddeti nedeniyle ağaçların toprak altındaki kökleri bile için yanıyor ve topraktan dumanlar çıkıyordu. Ormanın içinde bazı çam ağaçları köküne kadar yanmış ve oyuk oluşturmuştu." dedi.

Biraz ilerledikten gittikten sonra 4 evin yandığı Serap Tatil Sitesi'ne ulaştıklarını belirten Uybaş, şunları söyledi:

"İstanbul Belediyesi söndürme araçları oradaydı. Yanan evlere baktık. O sırada bir evin sahibi içeriye de bakmamızı söyledi. İçerisi yangından harabe gibi olmuştu. Ev sahibi, gece evi boşattıklarını geri dönünce bu manzara ile karşılaştığını söyledi. Ama gözlerinde korku hakimdi. Almanya’dan tatile geldiklerini söyledi. İtfaiye ekibinin yorgunluğu da gözlerinden okunuyordu. Tedbir amacıyla bölgede konuşlanmışlardı. Oradan çıkarken ellerinde su bidonları ile vatandaşlar ve çocuklar yakınlardaki henüz sönmemiş alanlara su döküyorlardı. Onlarda da gecenin korkusu hakimdi. Orman içlerine doğru ilerleyince yine bir İstanbul ekibi karşımza çıktı. Yemek yiyorlardı, bize de ikram ettiler. Edirne Belediyesine ait bir araç, Gülçavuş köyünde konuşlanmış ve ekiplere yemek dağıtımını üstlenmiş. O gece ve gündüz bütün görevlilerin yemeği buradan karşılanmış. Zaten Edirne Belediye Başkanı Filiz Akın Gencan’da tüm yangın söndürme ekibi ile birlikte gece boyunca yangın bölgesindeydi."

Trakya’nın bütün bölgelerinden araçların yangını söndürme çalışmalarına dahil olduğunu dile getiren Necdet Uybaş, "Yangının getirdiği tahribatı gözlemleyerek orman içinden Güçavuş’a hareket ettik. Gülçavuş sahiline girince, bir şey dikkatimi çekti. Sahilin ormana bitişik evlerinin önü maalesef kurumuş otlarla doluydu. Burada yangın ekiplerinin alevlerin evlere sıçramaması için yaptıkları çalışmayı da gördük. Dozerler, ormanın bu kesiminde açtıkları yollar ile yangını önlemişler. Eğer ki bu olmasaydı sahilde bir çok evin yanması muhtemeldi. Sahilde yanan iki katlı evin önüne geldik. Gece bu evin yanan görüntüsü paylaşılmıştı. Ev harabeye dönmüş, bahçesinde bulunan asmada üzümler adeta kavrulmuştu. Oradan yakındaki çay bahçesine geçtik." diye konuştu.

Uybaş, çay bahçesinde otururken Edirne Valisi Yunus Sezer ve Enez Belediye Başkanı Özkan Günenç'in heyetiyle birlikte yanan evin önüne ulaştıklarını belirterek "Vatandaşlarla görüştüler. Vali Sezer, yanan alan miktarının 7 bin dekarın üzerinde olduğu ve 9 evin hasar gördüğünü söyledi. Vali Sezer ve yanındakiler çay bahçesinde vatandaşlarla görüştükten sonra oradan ayrıldı. Daha sonra İYİ Parti Milletvekili Mehmet Akalın ve Enez teşkilatı da çay bahçesine geldi. Akalın'da gördüğü manzaran ötürü üzgün olduğunu ifade etti. Akalın, yangının etkilediği alanlardaki vatandaşları ziyaret ederek bilgi aldı. Bu arada yangın sonrası bölgede yapılacak ağaçlama konusunda vatandaşlar, bölgeye uygun ve yangına hassas olmayan ağaç türlerinin dikilmesini istiyor. Bölgenin ağaç sisteminin meşe üzerine kurulu olduğunu söylendi. Bizde yangın alanlarında en az zarar gören ağaç türünün meşe olduğunu gözlemledik." dedi.