Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu’nun (WFDSA) 2024 yılı verilerini açıkladı. Doğrudan satış sektörü, 163,9 milyar ABD doları hacme ulaştı.

Küresel doğrudan satış sektörü, 2024’te 163,9 milyar dolar perakende satış hacmine ulaşarak ekonomik dalgalanmalara rağmen dayanıklılığını gösterdi. Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu (WFDSA) verilerine göre, sektör pandemi öncesine kıyasla toparlanma sinyalleri veriyor ve özellikle kadın girişimciler için fırsat yaratmaya devam ediyor.

2024 yılına bakıldığında dünya genelinde 104,3 milyon bağımsız satış temsilcisi faaliyet gösteriyor ve bunların yüzde 72,1’i kadınlardan oluşuyor. Yaş gruplarına bakıldığında ise en büyük temsilci grupları 35–44 ve 45–54 yaş aralığında bulunuyor ve her biri toplam temsilci sayısının yaklaşık yüzde 24’ünü oluşturuyor. Öte yandan, 65 yaş ve üzeri temsilcilerin yüzde 10,3 oranı ile aktif rol oynaması, sektörün esnek çalışma modeli sayesinde yaşa bakılmaksızın girişimciliğe fırsat tanıdığını ve deneyimli profesyonellerin de gelir ve sosyal etkileşim için bu platformu değerlendirdiğini ortaya koyuyor.

Bölgesel olarak Asya/Pasifik, 62,3 milyon bağımsız temsilci ile küresel ekibin neredeyse yüzde 60’ını barındırıyor. Amerika 25,5 milyon temsilci ile ikinci sırada yer alırken, Avrupa 12,9 milyon ve Afrika/Orta Doğu ise 3,6 milyon temsilciye sahip. Amerika’da temsilci sayısı önceki yıla oranla artış gösterirken, Afrika ve Orta Doğu’da azalma gözlemleniyor.

Türkiye’de ise doğrudan satış sektörü; kadınlar, emekliliğe yaklaşan profesyoneller ve iş hayatına ara vermiş bireyler tarafından giderek daha fazla tercih ediliyor. Doğrudan satışın sunduğu zaman ve mekandan bağımsız çalışma imkanı sayesinde bu gruplar ekonomik hayata yeniden dahil olabiliyor. Bu durum, sektörün Türkiye’de istihdama sağladığı dolaylı katkıyı da güçlendiriyor.

Türkiye’de kişisel bakım ürünleri zirvede

Doğrudan satış sektöründe ürün kategorileri arasında sağlık, kozmetik & kişisel bakım ve ev ürünleri & dayanıklı tüketim kategorileri öne çıkıyor. Küresel verilere göre sağlık ürünleri, Asya/Pasifik’te satışların yüzde 43’ünü oluştururken, Amerika’da yüzde 25,4 ve Avrupa’da 17,7 seviyesinde kalıyor. Kozmetik ve kişisel bakım ise özellikle Amerika pazarında yüzde 30,3 pay ile lider konumda.

Türkiye pazarında ise durum Amerikan trendine paralel; kozmetik ve kişisel bakım ürünleri yüzde 47 ile en yüksek paya sahipken, sağlık ürünleri yüzde 45 ile hemen arkasından geliyor. Bu veriler, Türkiye’de tüketicilerin hem kişisel bakım hem de sağlıklı yaşam odaklı ürünlere yönelik güçlü talebinin doğrudan satış sektörünü şekillendirdiğini gösteriyor. Özellikle sağlık bilincinin artması, bu ürün gruplarının doğrudan satış kanalıyla daha fazla tercih edilmesine katkı sağlıyor.

Kadın girişimciler sektörde ön planda

Türkiye’de doğrudan satış modeli, özellikle kadınlar için ekonomik hayata katılımı destekleyen önemli bir araç olarak öne çıkarken; sektör, yalnızca ticari değil sosyal açıdan da kapsayıcı bir yapı sunuyor.

Özellikle iş hayatına ara vermiş, evden çalışmayı tercih eden ya da aile–iş dengesini korumak isteyen kadınlar için doğrudan satış modeli sürdürülebilir bir alternatif sunuyor. Eğitim, mentorluk ve topluluk temelli yapı sayesinde kadınlar, satış ve iletişim becerilerinin yanı sıra liderlik ve dijital yetkinliklerini de geliştirme fırsatı buluyor.

Doğrudan satışın ağ temelli yapısı, kadın girişimcilerin sosyal çevrelerini genişletmelerine, deneyim paylaşımı yoluyla güçlenmelerine ve dayanışma kültürü oluşturmalarına olanak tanıyor. Bu yönüyle doğrudan satış sektörü, Türkiye’de kadın girişimciliğini destekleyen ve toplumsal fayda yaratan önemli bir ekosistem olarak öne çıkıyor.

QNET Türkiye ve Orta Asya Bölge Genel Müdürü Cem Geyik “Dünya Doğrudan Satış Dernekleri Federasyonu’nun 2024 verileri, sektörün ekonomik dalgalanmalara rağmen güçlü ve istikrarlı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Türkiye doğrudan satış pazarındaki bu büyümeye ayak uyduruyor. Özellikle ülkemizde son yıllarda sağlık ve kişisel bakım ürünlerine yönelik talep hızla artıyor. Tüketicilerin sağlıklı yaşam ve kişisel bakım ürünlerine olan ilgisi, pazardaki dinamikleri şekillendirirken, kadın girişimcilerin sektöre yoğun katılımı da büyümeyi destekleyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Esnek iş modeli ve bağımsız distribütörlere sağlanan gelir fırsatları, ekonomik dalgalanmalara rağmen sektörün Türkiye’de istikrarlı kalmasını sağlıyor. Bu yapısıyla doğrudan satış, hem tüketici ihtiyaçlarını karşılayan hem de girişimcilik fırsatları sunan bir platform haline geliyor. Bizde QNET olarak hem globalde hem de Türkiye’de, doğrudan satışın sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Kadın girişimcilere yönelik özel eğitim ve destek programlarımızla, distribütörlerimizin kendi işlerini güçlendirmelerini sağlıyoruz. Ürün portföyümüzde ise sağlık, kişisel bakım ve güzellik kategorilerini önceliklendirerek, Türkiye’deki tüketici eğilimlerini yakından takip ediyoruz. Bu yaklaşım, QNET’in hem temsilci bağlılığını artırmasına hem de pazarda sürdürülebilir bir büyüme yakalamasına olanak tanıyor.” dedi.