Barolar, tutuklama kararının hukuk devleti ve savunma hakkı açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Baroların açıklamasında, avukatlık mesleğinin anayasa ile güvence altına alınmış bir kamu hizmeti olduğuna dikkat çekilerek, “Avukatlık; savunma hakkının hayata geçirilmesini sağlayan, yargının kurucu unsurlarından biri olan bağımsız bir meslektir” denildi.

Tutuklama kararının anayasal güvencelere aykırı olduğu vurgulanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan hakkında, yürüttüğü avukatlık faaliyeti gerekçe gösterilerek verilen tutuklama kararı; kişi özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı başta olmak üzere anayasal güvencelere ve evrensel hukuk normlarına açıkça aykırıdır.”

Anayasa’nın 19. ve 13. maddelerine atıfta bulunulan açıklamada, tutuklama kararının ölçülülük ilkesine de aykırı olduğu savunuldu. Açıklamada, avukatın mesleki faaliyetleri, müvekkil ilişkisi ve savunma biçiminin hiçbir şekilde soruşturma konusu yapılamayacağı belirtilerek şu uyarı yapıldı:

“Bu durum yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; savunma makamının ve hukuk devletinin işleyişine yönelik ağır bir tehdittir.”

Açıklamada, şu taleplere yer verildi:

“Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılması kabul edilemezdir. Bu hukuka aykırı tutuklama uygulamasına son verilerek derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Savunmayı yargılayan anlayışa karşı, hep birlikte savunmayı savunacağız."